SALGIN SÜRECİNDE YARGILAMA VE İCRA HUKUKUNDAKİ DÜZENLEMELER

08.05.2020 - Cuma 10:46
avukat-ayse-nur-ekici

Hepimizin bildiği gibi tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 salgın hastalığı, ülkemizde de birçok alanda etkisini göstermektedir. Hak arayan ve hukuki sorunlarının çözülmesini isteyen vatandaşlarımızın da bu süreçte adliyelerdeki işleyiş ve yargısal faaliyetlerde birtakım değişiklikler yapılması zorunluluğundan dolayı kafalarında soru işaretleri bulunduğu aşikardır. Gündemi bir süredir meşgul eden bu salgın, sosyal hayat ve çalışma hayatını olduğu gibi yargısal faaliyetleri de derinden etkilemiştir.

Peki bu süreçte dava açabilecek miyiz? Mevcut duruşmalar ne olacak? Şikayetlerimizi savcılığa ne zaman sunabileceğiz? Borçludan alacağımızı ne zaman tahsil edeceğiz? Bu ve bunun gibi soruları elimden geldiğince cevaplayarak açıklamaya çalışacağım. Bu noktada başlıca değinmek istediğim iki önemli hususu sizlerle paylaşmak isterim:

7226 Sayılı Torba Kanunu

İlk olarak; 7226 Sayılı Torba Kanun (Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun)’un maddi hukuk, yargılama hukuku ve icra hukukuna ilişkin sürelerdeki değişikliğini ele alacak olursak ; GEÇİCİ MADDE 1’de : Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla birtakım düzenlemeler getirmiş olduğu görülecektir. Şöyle ki;

  • Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zaman aşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri gibi bir hakkın kullanımına ilişkin tüm süreler,
  • CMK, HMK, İYUK ve usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflara verilen süreler ile bu kapsamda hakim tarafından tayin edilmiş tüm süreler,
  • Arabuluculuk, uzlaştırma gibi alternatif çözüm yöntemlerine ilişkin süreler,
  • İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler,
  • İlk Derece Mahkemeleri ve İstinaf Mahkemelerindeki Duruşmalar,

15 Haziran 2020 tarihine kadar durdurulmuş olup bu işlemler de yeni bir süre belirlenmediği takdirde bu sürenin bitiminden itibaren yapılabilecektir.

Fakat birtakım süreler bu madde kapsamında olmayıp işlemeye devam edecektir. Bunlar;

  • Suç ve Ceza, Kabahat ve idari yaptırım ile disiplin hapsi ve tazyik hapsi için kanunlarda düzenlenen Zamanaşımı süreleri,
  • CMK’da yer alan koruma tedbirlerine ilişkin süreler,
  • HMK’da düzenlenen ihtiyati tebiri tamamlayan işlemlere ilişkin süreler

Yani bahsi geçen işlemler için 15 Haziran’ı beklemeye gerek bulunmamaktadır.

İcra İflas Kanunumuzda bulunan ‘Fevkalade Hallerde Tatil’ Başlığı

Vurgulamak istediğim ikinci önemli husus ise; İcra Hukuku olarak bilinen kabaca tabir edecek olursak “borçlunun borcunu ödememesi üzerine alacaklının talebi ve devlet zoruyla taşınır ve taşınmaz varlıklarına el konarak borcun karşılanması” konusunda İcra İflas Kanunumuzda bulunan ‘Fevkalade Hallerde Tatil’ başlığı altındaki düzenlemedir. İcra takiplerinin durdurulması hallerini ele alan kanun maddemiz der ki ; Madde 330 – Salgın hastalık,umumi bir musibet veya harp halinde Cumhurbaşkanı kararıyla memleketin bir kısmında veya bazı iktisadi zümreler lehine muayyen bir müddet için icra takipleri durdurulabilir. Ülkemizde salgının yayılmasının önüne geçmek amacıyla alınan tedbirlerden birisi de, söz konusu madde kapsamında Cumhurbaşkanımızın kararı ile ‘nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç’ icra ve iflas alanında sürelerin durdurulması yönünde olmuştur. İlgili düzenlemeyi açacak olursak belli bir süre için;

  • Yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve ifas takiplerinde sürelerin durdurulması,
  • Taraf ve takip işlemlerinin yapılmaması,
  • Yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınmaması,
  • İhtiyati haciz karararının icra ve infaz edilmemesi
  • Satış gününün süre bitiminde verilmesine karar verilmiştir.

Bahsi geçen karar Resmi Gazete’de ik yayımlandığında sürenin 30.04.2020’de biteceği kararlaştırılmıştı fakat sonradan bu sürenin 1,5 ay daha uzatılması yerinde görüldü ve 15.06.2020 tarihine alındı. Velhasıl 15.06.2020 tarihine kadar bir alacaklı, borçlusuna icra takibi başlatamayacak, takip başlatan alacaklının haciz, satış vb. talepleri bu süre içerisinde dikkate alınmayacak, talep edilen işlemler süre sona erdiğinde yapılabilecektir. Bu durum sanki sadece borçluyu koruyan hükümler gibi algılanabiliyor fakat aslında sistemi korumayı hedefleyen düzenlemelerdir. Zira sosyal dayanışma, sosyal bir hukuk devleti olmanın gereğidir ve zaten salgın sürecinde çalışma hayatının da olumsuz etkilendiği husus göz önünde bulundurulduğunda belki para kazanmakta güçlük çeken borçlu da bir süre de olsa rahat nefes alıp kendini toparlama imkanı bulmuştur. Fakat burada ‘nafaka alacağının’ istisna tutulduğuna dikkat edelim. Zira nafaka, boşanma halinde hükmedilen geçinme için gerekli olan paranın söz konusu olduğu borçtur ve devlet nafaka alacaklısını (boşanılan eş ve ortak çocuklar) mağdur etmemek adına korumaktadır. Dolayısıyla nafakaya ilişkin süreler durmamış olup halen işlemektedir.

Özetlemek gerekirse; koronavirüs tedbirleri gereği istisnalar haricindeki yargısal faaliyetlerde süreler durduğu için, vatandaşlarımızın dava açma, şikayette bulunma, icra takibi başlatma gibi birtakım işlemleri belli bir süre için ertelenmiştir. Hepimizin olduğu gibi avukatların da bu süreç bittikten sonra bir iş yükü yığılması olacağı görülmektedir.

Umarız ki  her birimiz  sabırla üzerimize düşeni yapıp bu süreci güzelce atlatarak normal hayatımıza geri dönebiliriz.  Evde Kalalım, sağlıklı kalalım...:)

Saygılarımla
Av. Ayşe  Nur Ekici

YORUM YAZ