KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNU (KVKK)

26.05.2020 - Salı 16:33
aysenur-ekici-tasarim

Sosyal yaşantımızın birçok alanında kendimize ait kişisel bilgilerimizi paylaşırız. Gerek çevremizle, kurum ve kuruluşlarla gerekse iş hayatında paylaşmak durumunda kaldığımız kişisel bilgilerimiz ‘kişisel veri’ olarak Veri Kayıt Sistemi’ne işlenerek kanunen koruma altına alınmıştır. 7 Nisan 2016’dan beri var olan 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, VERBİS’e (Veri Sorumluları Sicili) yeni işlenmesi hasebiyle son zamanlarda gündemde daha çok karşımıza çıkmaktadır.

Peki nedir Kişisel Veri? Neden Korunması gerekmektedir? İnsan hakları çerçevesinde ele alınabilir mi? Tüm bu konuları kanun kapsamında değerlendirelim.

Kişisel Veri: Kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Yani kişinin; Adı, soyadı, T.C Kimlik numarası doğum tarihi, doğum yeri, pasaport bilgileri, ailevi durumu, fiziksel özellikleri, ekonomik sosyal vs özellikleri, Telefon numarası, motorlu taşıt plakası, SGK numarası, özgeçmişi, genetik bilgileri, e-posta adresi kişisel veri kapsamındadır. Hatta ve hatta alışveriş alışkanlıkları,hobiler, etkileşimde bulunulan kişiler dahi birer kişisel veridir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre; Dna hücre örneği, parmak izi, tıbbi verisi, yaşı, dini bilgileri, nüfus sayma aile kayıtları, kamuya açık alandaki kamera görüntüleri, telefon görüşmelerinin dinlenmesi ve saklanması, polis kayıtları, mahkumların yakınlarıyla görüşme kayıtları da kişisel veri kapsamında ele alınmıştır. Dolayısıyla Kişisel verilerimiz Anayasal perspektif açısından temel hak olan insan hakkı kapsamındadır. Anayasa Md. 17 Kişinin Dokunulmazlığı, Md. 20 Özel Hayatın Gizliliği ve Türk Ceza Kanunu Md. 132-140 Kişisel verilerin ihlali gibi önemli kanunlarımızla da Mahremiyet Hakkı çerçevesinde değerlendirilebilir.

Kişisel verilerimiz özel sektör veya kamuda bir veri kayıt sistemine işlenmektedir. Örneklerle somutlaştırmak gerekirse; mesela turizm sektöründe bir firma bizi tatile gönderirken kişisel verimiz olan adımızı, soyadımızı, telefon numaramızı alıp kaydeder. Yada bir giyim mağazası indirim olduğunda bizi bilgilendirmek amacıyla mail adresimizi veya telefon numaramızı isteyebilir. Fakat veri işlemenin Md. 4’teki ilkelere aykırı olmaması gerekir;

 (1) Kişisel veriler, ancak bu Kanunda ve diğer kanunlarda öngörülen usul ve esaslara uygun olarak işlenebilir.

 (2) Kişisel verilerin işlenmesinde aşağıdaki ilkelere uyulması zorunludur:

  1. a) Hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma.
  2. b) Doğru ve gerektiğinde güncel olma.
  3. c) Belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme.

ç) İşlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma.

  1. d) İlgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme

Yani mesela hastanın kan grubunun hastanede kayıt altına alınmasında bir beis yokken, tuttuğu takımın yada ırkının kaydedilmesi gereksiz ve amaca aykırı olduğundan KVKK kapsamında değerlendirilemez.

Md. 28’deki İstisnalarda bu kanun uygulanmamaktadır. En önemlileri şu şekildedir; Kendi ve aynı konuttaki aile fertleri, Araştırma planlama istatistik, Mili savunma, güvenlik , sanat, tarih, edebiyat veya bilimsel amaçlarla ya da ifade özgürlüğü, kamu kurum ve kurulşu istihbarat faaliyetleri kapsamında (MİT), Yargı makamı,infaz işlemi : Bu durumda devlet (hastane,adliye,vergi dairesi gibi) kişisel verilerimizi kullanmak zorunda olup ben adımı soyadımı vermem diyemeyiz, bu kanunu yanlış anlamak olur.

Md. 5’e göre :Kişisel verilerin ilgili kişilerin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasak”

Ama kanunun koruduğu kişisel verilerde istisna olarak açık rızaya gerek yoktur. Mesela adam trafik kazası geçirmiş, ailesine haber vermek yada kullandığı ilaçların kayıtlı olduğu medula sistemine bakmak için verileri işleyebiliyoruz rıza olmaksızın.

Kişisel verilerimizin ihlal edildiğini  ya da hukuka aykırı olarak işlenmiş olduğunu düşünüyorsak, öncelikle veri sorumlusuna başvurmamız gerekmektedir. Daha sonra Kurula başvurabilir yahut yargı yoluna giderek şikayette bulunabiliriz. Kişisel verileri ihlal eden veri sorumlusu, kanuna aykırı veri işlemişse Ceza Kanunu md. 138’e göre cezalandırılmaktadır.

Anayasa Mahkemesi’nin de insan hakkı perspektifinden baktığı 2015 tarihindeki bir kararına göre: “Kişisel Verilerin Korunması hakkı, kişinin insan onurunun korunmasının ve kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi hakkının özel bir biçimi olarak bireyin kişisel hak ve özgürlüklerini, kişisel verilerin işlenmesi sırasında korumayı amaçlar.”

Velhasıl Kişisel verilerimiz gerek Avrupa Birliği sözleşmelerinde gerekse ülkemizdeki yüksek yargı mercilerince ve kanunlarımızca güvence altına alınan çok önemli birer insan hakkıdır. İnsanın insan olmaktan kaynaklanan öz değeri, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olan kişisel verilerimizin tüm bu sebeplerden dolayı korunması ve ihlali halinde ceza verileceğinin de unutulmaması gerekmektedir.

Saygılarımla
Av. Ayşe Nur Ekici

YORUM YAZ