Korona virüs döneminde kendi sağlığımız ve çevremizin sağlığı açısından sosyal izolasyonu sağlamak için evlerde bulunmaktayız. Bu dönemde yeterli,dengeli ve düzenli beslenmek; ilk etapda değişen yaşam koşulları ve..
Korona virüs döneminde kendi sağlığımız ve çevremizin sağlığı açısından sosyal izolasyonu sağlamak için evlerde bulunmaktayız. Bu dönemde yeterli, dengeli ve düzenli beslenmek; ilk etapta değişen yaşam koşulları ve başta değişen uyku düzenimizden dolayı çok mümkün değil gibi geliyor. Aslında beslenme düzenimizi oluşturmak o kadar da zor değil yapmamız gereken ilk şey günü planlamak. Günü planlayarak ne zaman kahvaltı, öğle yemeği akşam yemeği ve kişinin ihtiyacına göre değişmekte olan ara öğünleri gün içerisindeki planımıza dahil etmek. Sebze, meyve tüketimimizi bu dönemde ihmal etmemek son derece önemli. Sadece raf ömrü uzun olan kuru bakliyatlara yönelmemeliyiz. Et, süt, yumurta, sebze, meyve, kurubaklagil, tahıl gruplarını dengeli olarak tüketmeliyiz ki güçlü bir bağışıklığa sahip olabilelim.
Yumurta tüketimi ile başlayacak olursak herhangi bir sağlık probleminiz yoksa güne 1 adet yumurta tüketerek başlamak zinde olmamızı sağlamaktadır.
Sebze tüketimine biraz daha yardımcı olan öğünlerimizdeki salata tercihini bol c vitamini kaynağı olan limonu da ekleyip tüketmekte fayda var. Günde 5 porsiyon kadar sebze-meyve tüketilmelidir. Bunu 2-3 porsiyon sebze, 2-3 porsiyonu meyve olacak şekilde olması gerekmektedir. İçerisinde bulunduğumuz mevsim sebze ve meyvelerine ufak örnekler verecek olursak taze fasulye, bezelye, pırasa, ıspanak gibi sebzeleri; çilek, çağla/badem, erik gibi meyveleri öğünlerimize ekleyerek tabaklarımızı renklendirmeliyiz.
Et tüketimi de dikkat edilmesi gereken ayrı bir konudur, kaliteli protein almak için her gün beyaz et veya kırmızı eti soframızda/tabağımızda bulundurmalıyız. Bu dönemde eğer ulaşabiliyorsak haftada en az 2 kez balık tüketmeye de özen göstermeliyiz.
Süt ve yoğurt tüketimini de atlamamalıyız. Yetişkin bireylerin günde 2 porsiyon, çocukların günde 3-4 porsiyon süt ve süt ürünlerini tüketmeleri gerekmektedir.
Hamur işlerinden, abur cuburlardan, şekerlemelerden, işlenmiş gıdalardan, yüksek tuzdan kaçınmalıyız. Unutulmamalıdır ki, yemeklerimizi uygun sıcaklıkta ve uygun hijyen kurallarına göre hazırlamak en önemli noktalardan biridir.
Su tüketimi de ihmal edilmemelidir, günde en az 1,5 litre su tüketimi hareketsiz kaldığımız bu dönemde özellikle bağırsak sağlığımız açısından çok çok önem taşımaktadır.
Hareketimizin kısıtlı olduğu bu günlerde evde yapılabilicek olan basit egzersizler ile gün içerisindeki motivasyonu arttırmalıyız, bu egzersizler esnasında ve gün üçerisinde yüzümüzden gülümsemeyi eksik etmemeliyiz.
Evde boş vakit bulduğumuzda koşarak dolapta ne var, ne yesem? Gibi sorulardan uzak durmalıyız. Unutmayın dolabı her gördüğümüzde yemek yemek zorunda değiliz! Tüm bunları sadece bu süreçte değil yaşamımızın her anında önemseyerek sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmeliyiz.
Yeterli ve dengeli beslenmenize dikkat etmeniz ve sağlıcakla kalmanız dileklerimle…
Diyetisyen İbrahim Abdullah ÇALIŞKAN